Recent Comments

DEVMAHKEMELERE KARIŞMA, GÜÇLENDİR

"Bedir savaşı esnasında peygamberimiz bir gölgenin altında bulunuyordu. Cebrail geldi. Allah buyurur k,sen gölgedesin, ashabın ise, güneşte duruyor" bu olay idarecileri sanırım kâfidir. İşid'in karşına Pkk'lılara silah verelim, bunlar Türkiye'nin insanları diyen prof. akıl zadeleri, devlet aklı bunları mimlemelidir. Böyle olunca dinlisi, dinsizi devlet düşmanı oluyor. Halk müstesna. Bunlar yemlenenlerdir. Şimdi sözlerinizin arkasında mısınız?

         Uzun süredir, iktidar ve karşıtı saydığı grupla arasındaki yaşananları dışarıdan bakan biri olarak düşünüyoruz. Haydi, paralel yapı hükümeti yıkmak için faaliyete geçti, diyelim. Bu soyut sözün bir manası olur mu? Adama sorarlar. Madem kendinden eminsin, niye üstünün aranmasına izin vermiyorsun; üstünü aramakla görevli memurları öldürmeyle meşgulsün? Hani Fatih Sultan nesliydin? O kendine güvendiği için adaletin için hâkim karşısına hesap vermeye çıkmadı mı? Kadı'nın verdiği cezaya boyun eğmedi mi? Sizin yaptıklarınız Osmanlı da bulunmaz. Ancak olsa, olsa Emevi ve Abbasi devletlerinde yaşanmıştır. Sizde giderek onlara benzemeye başladınız. Muaviye gibi insanları para ve makamlarla satın alıp hakkın ve hakikatin ortaya çıkmasına engel oldunuz. Bu nedenle halkın geleceğini adamlarınıza parsellediniz.

    Günümüzde, gelişmiş ülkeler bir ülkeyle yaptıkları anlaşma, kendi aleyhlerine olacak istidadı taşıyorsa, işi bozmak için ya meclislerini ya da mahkemelerini devreye sokarak antlaşmaları bozmaktalar. Hakkı kaybolan devlette bu yapılanlara sitem edince "ne yapalım, bizde mahkemeler ve meclis var" deyip işin içinden çıkmaktalar. Aynı şeyleri üçüncü dünya ülkelerine layık görmezler. Çünkü oranın idarecileri kral, halkları da köleler. Bu günlerde iktidar bunun testiyle sınanacaktır.

      Türkiye'de iktidarda olanların aklı başındaysa, dışarıdan gelecek tazyiklerden kurtulmak için Meclisin ve Anayasanın bağımsızlığını layıkıyla korumak zorundalar. Buralar, ülke aleyhine olacak kararların bozulmasını sağlayabilirler. Bu sebeple kurumların bağısızlığı daha da çoğaltılmasını sağlamak gerekir. Özellikle Türkiye gibi jeopolitik yönü itibarıyla büyük devletlerin tarih boyunca tazyik altında kaldığı hepimizin malumudur. Bu kurumların bağımsızlıkları işler hale getirmek iktidarın görevidir.  Bütün kurumların iktidara biat etmesi gelecek açısından çok tehlikeli sonuçlara yol açacaktır.

          İktidar ister ki herkes kendisine biat etsin. Yanlışlarına bile boyun eğsin. Buna boyun eğmeyince, karşıtları iktidarın hışmına uğramakta, emri altında olanlara saldırı yaptırmaktadır. Bir bürokrat devletin ve toplumun zararına olacak olaylara, siyaset istese bile boyun eğmezse, kapasitesi, tahsili ne olursa olsun, o insana anasından doğduğuna pişman ediyorlar. Hâlbuki namuslu devlet görevlileri devletin ve toplumun sigortasıdır. Halkın istikbali için bu memurlar hürmetle takdir edilmesi gerekir.

      Süleyman Demirel'i seversiniz sevmezsiniz, siyaset yaptığı dönemlerde üç yere siyasetin girmemesini dillendirmişti. Kışla, okul ve camiyi demişti. Bugün görüldü ki, mahkemelere siyasetin karışması ötekilerden daha da vahim sonuç doğurmuştur. Mahkemeler isterse bir gecede memleketin satılmasına imza atanların metinlerini onaylayarak ülkenin müstemleke olmasına katkı yapar. İktidarın ilk iki döneminde yaptığı hizmetleri ideolojik bakmayan insanların tasvip ettiği malumdur.  Ne zaman ki, eski korkuları zayi olup onun yerine cesaret ve güven geldi, böylece devletteki yanlış uygulamaları başlattılar. Bu gün iktidarın yaptıklarına vık vık edenler,  bu haksızlıklara payandalık yapmayı bir ibadet anlayışıyla yardımcı olmuşlardır.

       İktidarın yaptığı hataları,  Öncelikle askerler üzerinde uygulamışlar, sonra da kendilerine bu konuda aracılık yapanlardan biat etmelerini isteyince, biatler gerçekleşmeyince zulüm yapmaya başlamışlardır.

     Cumhuriyetin yeni kurulduğu zaman yapılanlardan ibret alınmamış oluyor ki, bir gecede okullar ve milli eğimin kodlarıyla oynanıyor. Böylece birkaç partilinin bir gece bir araya gelip görüşlerini konuşup sabah olunca da mecliste kanun haline getirdikleri açıkça görülmektedir. Bu iktidar hırsızlılarını, halkın ve devletin emlaklerini hempalarına peşkeş çekilmesine engel olan devlet görevlilerini paralel devlet kuruyorlar Sözleriyle yaftalayıp kendi menfaatine engel gördüğü her türlü görevliye zulüm yapmayı alışkanlık haline sokmuştur. Özellikle İngilizler, halk nazarında sözü dinlenen hocalar ve tarikat liderleri yerine kendi adamlarını yetiştirip o yerlerde görev yapmaları sağlamıştır. Dini kitaplarda batıl bilgiler böylece halk arasında yaygınlık kazanmıştır. Fenle ilgili bilim insanları kâinattaki olayları önceden bilip bilgi vermesini Allah'ın işine karışma olarak algılanmıştır. Bu insanlar tehditle konuşmaları engellenmiştir. Böyle giderse o günlere dönüş olacaktır.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Etiketler

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.