Recent Comments

ŞEHİT AHMET EROL ANISINA

Seyitler şehri Seydişehir 2016 yılından bu yana vatan toprağı uğruna verdiği 7'inci şehidi ile adeta şehitler şehri oldu. Seydişehir tarihinde bu güne kadar vatan için tam tamına 31 şehit verdi. Maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor. Şehit ateşi bu defa Seydişehir'in taşra mahallelerinden olan İncesu'ya, Erol ailesinin ocağına düştü. Abdullah ve Ayşe Erol'un biricik evlatları Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Erol görev yeri olan Tunceli İl'i Nazimiye İlçesinde vatan hainleriyle girdiği çatışmada şehit düşerek peygamber efendimize (s.a.v) cennet-ül ala da komşu oldu. Ahmet'im, Yiğit'im, kahraman askerim zamansız ayrılışın bizleri çok derinden yaraladı. Seni tanıdığım zaman daha 11 yaşındaydın. Sen ne zaman büyüdün de bu vatana asker oldun? Vatan toprağını savunmak için vazifeye başladığın yıl 2008 yılı idi. Daha o zaman 22 yaşındaydın. Bugün ise 31 yaşında şahadet şerbetini içerek Hakka yürüdün. Görevini öyle çok seviyordun ki, her zaman önce vatan dediğin için evlenmeyi bile düşünmedin.

Çünkü buna fırsatın yoktu Ahmet'im. Annen ve Baban senin mürüvvetini görmek için çok çaba sarf ettiler. Ama sen ise görevinden dolayı '' benim ne olacağım belli olmaz, elin kızını yollara mı baktırıp duracağım'' diyerek evlilik teklifini daima geri çevirdin. Bazen babanla sohbet ettiğimiz zamanlar da '' Abdullah amca artık Ahmet'i evlendirmenin vakti gelmedi'' diye sorardım. Babanda bana '' biz Ahmet'ime kızı buluyoruz amma o bir türlü evlenmeye yanaşmıyor'' derdi. Şehit olacağın kalbine doğdu da ondan mı evlenmeyi istemezdin Şehidim? Çok iyi kalpliydin. İnsanlara yardım etmesini çok severdin. Geçtiğimiz kışın izine geldiğinde yoğun yağan kardan dolayı araçlara geçit vermeyen Konya Antalya yolundaki Alacabel'e giderek kendi paranla aldığın erzakları yolda kalan onlarca yolcuya dağıtacak kadar merhametliydin. Şimdi belki de en zor anlarında adeta Hızır gibi yanlarında olduğun bu yolcuların içerisinde senin şehit olduğunu duyanlar varsa arkandan dua ediyorlardır Ahmet'im.

Sende diğer şehitler gibi arkanda yüzü yaşlı, yüreği yaralı bir anne, bir baba ve birde abla bıraktın aslan Ahmet'im. Rabbim ciğeri evlat acısıyla yanan ailene büyük sabırlar nasip etsin. Evlat acısının ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Çünkü bende yaşadım bu tarifi imkânsız acıyı. Daha 4 yaşındaki Yiğit oğlunu kendi elleriyle toprağa koyan bir baba olarak Erol ailesinin yaşadığı acıyı ancak ben ve benim gibiler bilir. Şehidimin annesi Ayşe teyzem eşimi ve beni gördüğü vakit her fırsatta bizi teselli ederdi. Yiğit oğlumun vefatında her zaman yanımızda oldunuz. Her zaman sabır derdin. Yüce Allah'ın emri böyleymiş, elden ne gelir derdin. İnşallah Yiğit sizi cennette karşılayacak derdin Ayşe teyzem. Senin oğlunda benim oğlum gibi cennete gitti, iyi kalpli Ayşe teyzem benim. Sabır Ayşe teyze sabır, artık bundan sonra birlikte sabır diyeceğiz. Sen bu vatana aslan gibi bir evlat yetiştirdin. Büyüttün besledin asker eyledin. Biricik Ahmet'in bir saniye bile düşünmeden, gözünü bile kırpmadan vatan uğruna can verdi. 

Onunla ne kadar gurur duysan azdır Ayşe teyzem. Başını dik tut ki ağlayıp da vatan hainlerini sevindirme. Sen kahraman şehit anasısın. Gözünden bile sakındığın kahraman Ahmet'in cennet-ül ala da sizleri bekleyecek Allah'ın izniyle inşallah. Bu dünyada doyamadığın evladına Rabbim inşallah öteki dünya da doyursun sizleri. Bu vatanın kahraman evlatları hiçbir zaman bitmedi ve mahşere kadar da bitmeyecektir. Fatih'ler, Muhsin'ler, Mustafa'lar, Emre'ler, Hüseyin'ler, Okan'lar, Ahmet'ler ve daha niceleri artık bu asil milletin birer evlatları oldular. Onların yarım bıraktıkları görevi silah arkadaşları kahramanca devam ettiriyor. Bizler bugün yaşadığımız topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşayabiliyorsak bunu aziz şehitlerimize borçluyuz. Onların haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyiz. Ahmet'im kahraman şehidim. Sen artık ebediyettesin. Ne diyor şair '' Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor peygamber''.   Resulullah efendimiz seni bekliyor Ahmet kardeşim. 

Güle güle git. Gözün arkada kalmasın. Diğer şehitlerimizin aileleri gibi daha ömrünün baharında doyamadan veda etmek zorunda kaldığın ailen artık bundan sonra bu devlete ve bu millete emanettir. Onlar bundan sonra binlerce şehit ailesi gibi bizimde anamız ve babamızdır. Abdullah amcanın ve Ayşe teyzenin önceden bir erkek evlatları vardı, şimdi ise milyonlarca evlatları oldu. Ahmet kardeşim sen ölmedin, her zaman kalbimizde yaşayacaksın. Seni hiçbir zaman unutmayacağız. Binlerce şehidimiz için ettiğimiz duaların arasında bundan sonra sende olacaksın. Rabbim inşallah seni peygamber efendimize cennette komşu eylesin. Gözü yaşlı yüreği yaralı ailenle seni Kevser havuzunun başında buluştursun. Sen bu asil millet vatan toprağında rahat yaşasın diyerekten şehit düştün. Şehit düştüğün vatan toprağında sende rahat uyu. Hakkını helal et yiğit Komutanım. Abdullah amcamın, Ayşe teyzemin, Havva bacımın başı sağ olsun. Rabbim çok büyük sabrı cemiller nasip etsin. Şehitler şehri Seydişehir vatan toprağı için yere düşen bedenini eller üstünde taşıyarak ebediyete uğurladı. Rabbim şahadetini kabul eylesin. Mekânın cennet mekân olsun Ahmet'im…!    
                                                                                                                              
Kenan AKBAŞ / 19.06.2017
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.