Recent Comments

TUTKULARIN TUTSAKLIĞINDA FUTBOL


Ali Dutal
Ömür dediğimiz yaşam süreci içerisinde her insanın kontrol etmekte zorlandığı, mantığını bulamadığı bir nevi irade dışı tutkuları ve saplantıları vardır.
Tutkusu olmayan insan düşünülemez; esas olan tutku adını verdiğimiz istek ve arzuların ihtirasa dönüşüp insanı insani değerlerden uzaklaştırmamasıdır. İnsanlığın yaşadığı bunalımın temelinde de engellenemeyen istek ve arzular yani, tutkular vardır. Bu tutkulardan birisi de futbol tutkusudur.
Futbol; topla oynanan oyun olmanın ötesinde çok büyük paraların döndüğü; iddia, loto, toto gibi kumar türevlerinin icra edildiği bir sektör halini almıştır.
Bundan dolayı insanların ilgisi özellikle medya aracılığıyla futbola çekilerek masumane taraftarlık duyguları zamanla tutku haline dönüştürülmektedir.
Kontrolsüz tutkular insanı köleleştirmektedir.
Bizim ligimizde bile yayıncı kuruluş yayın haklarını almak için 500 milyon doların üzerinde futbol federasyonuna para ödemektedir.
Bu kadar büyük parayı insanlığın hayrı için değil; verdiklerinden daha fazlasını kazanmak için veriyorlar.
Daha fazlasını kazanmak içinde rekabet istiyorlar, çekişme istiyorlar hatta kavga istiyorlar.
İşte bunların gerçekleşmesi içinde "TUTKULARININ TUTSAĞI" olmuş taraftar istiyorlar.
Tutkularının tutsağı olmuş insan düşünemez; yaptıklarının sonucunda oluşacak zararları hesap edemez; kırar döker, söver sayar, kavga eder hatta gözünü kırpmadan insan bile öldürür.
-Futbol tutkusu yüzünden insanın mantığının almadığı vahim olaylar yaşanmıyor mu?
Bundan dört beş yıl önce Bursaspor taraftarları ile Beşiktaş taraftarlarının kavgasını televizyonda izlemiştim. Aman Ya Rabb'im! Neydi o döner bıçakları, sökülen parke taşlarının acımasızca atılması; birinin kafasına gelse öldürür!  
-Kimin için, ne için?
-Bugün koca koca kulüp başkanlarının birbirine söylediklerinin, taraftarlarını kızıştırmalarının var mı bir mantığı?
Şunu samimiyetimle ifade ediyorum futbolun insanlığa olumlu hiçbir kattığı değer olmadığı gibi çok büyük zararları vardır.
-İnsanlık hayatında futbol diye bir oyun olmasaydı insanlık hiçbir şey kaybetmezdi!
Bunları söyleyen biri olarak ben de o tutkuyu yoğun yaşamış, eskisi kadar olmasa da hâlâ içimden atamadığım taraftarlık duygusunu yaşamaktayım.
Kimse kendisine alınmasın, kendi nefsim için söylüyorum bu duygu; aklımın, mantığımın almadığı yani akılsızca bir duygudur.
Eskiden maçlar ikindi vakti oynanırdı. Maçtan sonra ikindi namazına dururdum. Namazda tuttuğum takım yenmişse için için sevinir, yenilmişse için için üzülürdüm.
-Allah(cc)'ın huzuruna durmuşsun huşu içerisinde namazını kılacağın yerde maç düşünüyorsun!
-Olacak iş mi?
Olmayacak iş amma "Tutkuların Tutsağı" olmuşsan oluyor; Hz. Allah(cc) affetsin!
Şunu da ifade edeyim; insanların oyun olarak futbol oynamalarına bir şey demiyorum; benim derdim futbol üzerinden oynanan oyunlar; kavgalar, düşmanlık tohumlarının ekilmesi; cebinde ekmek parası olmayan insanların borç harç para bularak maçlara gitmeleri; sövmeleri saymaları…
Trabzonspor Bursaspor'a yenilince Rizesporlular Trabzonluları düşman ilan ettiler. Bursaspor Başkanının Fenerbahçe Başkanına çok ağır tepkisi; Eskişehir-Göztepe maçında yaşananlar; ağlayan Eskişehirli futbolcular…
-İşte futbol bu!
-Bu kadar üzüntüye değmediği gibi bu kadar sevinmeye de değmezzzz!


  
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.