Recent Comments

MİLLİ BAYRAMLARDA VE DİNDE RUHBERHAVA OLDU



"Ruhsuz bayrama, Ruhsuz dinde ilave edildi.  Memnun olanlar ceplerini dolduranlar"

Beni takip eden okuyucular fark ederler ki, gelen yıl dönümlerinde geçmişteki yazdıklarımdan çok farklı şeyler ifade ederim. Bu okuyucunun takdiri ama kendimi geliştirdikçe yazılarımda gelişiyor. Bu Perşembe 19 Mayıs Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919 Samsuna çıkışının 96. Yıl dönümü idi. Yaşımız 60 ulaştığı için gençlik ve spor Bayramının nasıl kutlandığını iyi biliriz. Hâlbuki bu günün başka bir isimle anılması günün anlamını daha iyi anlatırdı.Bayramdaha gerçekçi olurdu. Mesela "Anadolu'da esarete başkaldırı ateşinin yakıldığı ilkgün"  uygun düşerdi. İsim, müsemma uygun olmalıdır. Ama bu isimle bile olsa, o günün anlamını ve önemini yeni nesle öğretmek, bizim gibilere de hatırlatmakta çokta başarılı olduğu iddia edilemez.

Bu bayramlar, millet tarafından Bacak bayramı olarak isimlendirilmiş, bu günlerde kızlarını bayramlara göndermemek için birçokmazeretler bulmuşlardır. Bu nedenle milletin büyük çoğunluğu bu Bayramlara ilgi göstermemiştir. Devleti yönetenlerde bunun sebebini araştırma zahmetinde bulunmamışlardır. Bunu sadece CHP' iktidarlarına yıkmak haksızlık olur. Bütün sağ ve muhafazakâr iktidarlar da bayramlara,milli bir ruh katmamışlardır. İktidarda olanlar sosyolog ve psikologlar eşliğinde araştırma yaptırmamış, heyecansızlığa, heyecan katkı derdi olmamıştır. Bu milli bayramlar milletin bütünü tarafından coşkuyla kutlanması gerçekleştirilmemiştir. Böyle geldi, böyle gider anlayışı geçerli olmuştur.Milliyetinsesine hiçbir iktidarkulak vermemiştir. Her zaman siyaset hatalarını askere yıkıp kenara çekilmekte mahir olmuştur.

Bayramlarda Türk milleti şekil bakımından alanlarda görülse bile, esas ruh, vatandan kovmuş olduğumuz işgalcilerin olmuştur.Medrese usulügibi, bu bayramlarda değişim ve sevimli hale dönüşmesine gayret gösterilmemiştir. Özünde aşırı şekilcilik ve ruhsuzdur. Sıcak Mayıs günlerinde dozunu ayarlayamayan yöneticiler, öğrenci ve katılımcılara bayram eziyet verir olmuştur.Camidekiilimden ziyade, malumattan söz eden vaizin, ezan okunduğu halde konuşmasını gereksiz yere uzatması gibi, töreni idare edenler de amatörce gereksiz yere bayramları uzatmışlardır. Söz konusu edilen gün, düşmanların ülkemizden kovmak için adımın atıldığı ilk gündür.

 Milletleri ve bayramları yaşatan ruhlarıdır. Bu bayramlar, milletin inancını temsil eden ruh yerine emperyalistlerin ruhları egemen olmuştur.Bunu ne yöneticiler nede aydınlar tarafından halk kadar basiretle görememişlerdir.Milletin arasına her devirde olduğu gibi nifak sokulmuş, güçlü olmasına engel olunmuştur.Her zaman parçala yut, planı devreye sokulmuştur. Bugün bile aynı camide secde edenlerin durumuna bir bakar mısınız? Allah, dinlerini parça parça ediyorlar, herkes kendi yanındaki dinin parçasıyla tatmin oluyor.  Dinin bir parçasıyla Müslüman olunabilir mi? Günümüzde bundan farklı bir Müslümanlıkgörebiliyormuşsunuz? 12 Eylül öncesi sağ, sol, sonra da Kürt meselesi sorunu karşımıza çıkarıldı. Şimdi de PARALEL yapı!

Bundan 96 yıl önce, milletin kurtulması için Samsunda kurtuluşiçin ilk harç atılmıştır. Örümceğin ağını ördüğü gibi bu kurtuluş heyecanı dalga dalga bütün Anadolu'yu sarmıştır. Samsunda atılan binanın temelleri Sivas'ta, Amasya'da, Erzurum'da atılmaya devam etmiştir.  Bu bina Ankara'da tamamlanmıştır. Samsunda yağmaya başlayan kurtuluş ve rahmet yağmuru dereleri, nehirleri doldurmuş,bir sel olmuş önünde ne iç düşman ne de dış düşman durabilmiş, Yurttan kovulmuştur.Ankara'da kurulan devlet ve Milli ordu,Eğede denize dökmüş, İstanbul'dakilerde geldikleri gibi arkalarına baka baka gitmişlerdir.

yaptığımız işlere zaferden sonra milli ruhu katamamammışız.Devletle millet bir potada eritilememiştir. Bunun nedeni milletin münevverlerinin, okumuş gençlerinin Çanakkale'de ve kurtuluş savaşında şehit olması, gazi olması, savaş nedeniyle eğitim ve öğretimim akim kalmasıdır.

Bugün geldiğimiz nokta, ruhu olmayan bayramları, şeklende ortadan kaldırılmıştır. Bu yılki kutlamalarda yeteri kadar devlet dairelerinde, Okullarda ve halkın oturduğu binalarda bayrak gördünüz mü? Okullarda Atatürk'ün resimleri asılmamış, Atatürk görünür olmaktan çıkarılmıştır.

Dinin geldiği nokta: Önce dinin şekli görünürlüğü azdı.Ama dinin ruhu alanları ve evleri dolduruyordu. Şimdi ruhu alınmış olan din, her tarafta görünür oldu. Fakatdinin ruhuda yok edildi.

İktidar Okullara dine ait dersleri çoğalttı. Kızlar görünür dini kisvelere büründü.  Dini kisveye bürünmüş kızlar, birlikte oldukları oğlanlarla verdiği pozlar,  nikâhlı insanlarda bileo samimiyeti bulamazsınız. Bundan önce, dini kisveli bayanlar azdı. Ama onlardaki dinin ruhu vardı.  Savaşta zorda kalan Komutan, İstanbul'dan yardım ister. İstanbul'un cevabı maslahatı idare et olur.Paşa yazı gönderir" İdareyi düşman eline aldı, maslahatı ne yapacağımın" cevabını ister.  Dinin ruhunu birileri aldı. Ama Allah'ın istediği din de ortada yok olup gitti.

Cemal Çalışkan

 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.