Recent Comments

Rüzgarını Bekleyen Bayrak

Bahar mevsiminin ilki her zaman yeni ümitleri taşıyarak gelir kışların ardından. Baharların ilki yeni doğumların habercisidir, bu haber ile herkese ve her şeye: “ben de varım” diyebilen ilkbahar, ciddi kararlar alabilecek olan disiplinlerin birlik ve beraberliğinin müjdecisidir. 2009’un ilkbaharı Bozkırımız için daha bir başka, daha bir güzel ve daha bir canlı görünüyor. Bu ilkbahar, sanki Bozkırımızla ilgili muştular verecek gibi bir ümit bahşediyor bana. 

Yıllarca kavurucu yaz mevsimlerinin kızgınlığına ve kış mevsimlerinin yakıcı ayazlarına sabretmiş Bozkır ve Bozkırlılar artık makûs talihlerini yenmek, değişen ve gelişen ülkemizde lâyık olduğu yeri almak istemektedir. Bu fikri taşıyan herkes, gerek sözlü gerekse yazılı olarak düşüncelerini açık seçik bir şekilde belirtmektedir. Düşüncelerini yazıları ile belirten birkaç ismi hemen bu satırlarda saymak gerekirse; Necdet Tuncer, Filiz Kılınçel, Tamer Taner, Burhan Yılmaz ve Halil Yuvaktaş gibi isimlerle karşılaşırız. Bu kalemşorlarımızla birlikte isimlerini burada sayamayacağım gönlünün yanıklığını kalemine yansıtmış hemşehrilerim de Bozkır için, Bozkırlıların lâyık oldukları yere gelebilmeleri için yüreklerini ve düşüncelerini birleştirip, bu birleşmeyi kalemleri vasıtasıyla mahalli gazete ve İnternet sitelerinde bıkmadan yorulmadan anlatmaktadır. Dediğim gibi 2009 yılının ilkbaharıyla Bozkır adına başlayan bu önemli gelişmeler çok olumludur, yapıcıdır, desteklenmesi, yayılması ve yardım edilmesi gereken gelişmelerdir. 

Aslen Kınık köyümüzden olan Halil Yuvaktaş’ın Bozkır Postası Gazetesi ile bu gazetenin web sitesinde yayınlanmakta olan (bu yazıyı www.bozkir.net sitesinin forum bölümünde de bulabilirsiniz.) “Bozkır’a Güneş Doğacak Mı?” başlıklı yazısı, büyük bir düşünce ve emek ürünü olarak dikkat çekmektedir. Bu yazısından ötürü Halil Yuvaktaşı’ı tebrik ediyor, bu yazının taraftar bulması, yayılması, anlatılması ve uygulanması gerekliliğine inanıyorum. İlk bakışta “Bozkır Ekonomi Manifestosu” gibi görülen Halil Kardeşim’in yazısı, aynı zamanda Bozkır’ın ekonomi veya iktisadi hayatındaki kısa, orta ve uzun dönemlerdeki stratejik planıdır. Söz konusu yazıdaki hususlar kesinlikle doğrudur, tespitler ve çözüm önerileri de yerindedir.

Halil Yuvaktaş’ın yazısını okuduktan sonra, hafızam otomatik olarak 2003 yılında yazmış olduğum “Kültür Diliyle Bozkır” adlı ikinci kitabıma gitti. Kitabımın sonlarındaki “Sonuç” başlıklı 331. sayfada: “Resmî yönlendirmelerin özel müteşebbis hamleleriyle desteklendiği ekonomik anlamda kalkınmış bir Bozkır İlçesi, sahip olduğu tabiat değerleri ve insan potansiyeliyle; sosyal, kültürel, turizm, ulaşım, bilim, spor, eğitim ve sağlık alanlarında mensubu bulunmakla her zaman gurur duyduğu ilelebet yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nde bir merkez olmaya aday durumdadır.” demiştim. Demek ki, geçmiş ile günümüzde ben, Halil Yuvaktaş ve diğer kalemi hüzünlüler, Bozkır için hep aynı şeyleri düşünmüşüz, yazmışız. 

Geçmişteki tipik tüketim toplumu özelliğini maalesef günümüze kadar sürdüren Bozkır, sadece ekonomik alanda değil; sosyal, kültürel, turizm, ulaşım, bilim, spor, eğitim ve sağlık alanlarında da üretim toplumu haline dönüştürülememiş, aksine eldeki değerleri bir bir elinden uçup gitmiştir. Bunlara; Bozkır Meslek Yüksekokulu’ndaki Harita ve Kadastro bölümünün Hadim İlçesi’ne gitmesi, Sağlık Meslek Lisesi’nin kapanması ve diğerleri örnek olarak verilebilir. 

Halil Yuvaktaş’ı tekrar tebrik ve takdir etmekle beraber, konunun Halil Bey’in öngördüğü gibi bir anonim şirket kurmak suretiyle halledilebileceğine kanaat getiremiyorum. Çünkü Bozkır’ın sadece ekonomi alanında değil, her şeyden önce bütün evlâtları arasında topyekûn ve her alanda bir kucaklaşmaya, birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır diye düşünüyorum. Bu düşünce ile geçmişte adı çeşitli şekillerde telaffuz edilmeye çalışılan ama bir türlü yapamadığımız “Bozkırlıların Kucaklaşması”nı artık yapacağımıza inanıyorum. Ali Çelik, Yunus Yılmaz, Halil Yuvaktaş, Filiz Kılınçel, Burhan Yılmaz, Necdet Tuncer, Tuna Doğan, İsmail Uyar, Mustafa Navruz, Muammer Tunahan, Mehmet Horasanlı, Hüseyin Ağaççı, Nuri Yüceer, Hasan Kutlu ve Tamer Taner gibi Bayraklaşan Kalemlerimiz’in yazı ve şiirlerinden bu kucaklaşmanın yakınlaştığını hissediyorum. Bundan dolayıdır ki, aşağıda yazmış olduğum ve âcizane kendi düşüncelerim olan hususları saygıdeğer hemşehrilerime arz ve teklif ediyorum;

1-Adındaki kelimelerden birisinin mutlaka Bozkır veya Bozkırlılar olması gereken, ama şu yazılı olanlardan; şûra, kurul, konsey, kurultay, çalıştay, panel, sempozyum, konferans, toplantı, komisyon, kucaklaşma vb. hangisinin olacağının önemli olmadığı bir isimlendirme ile Bozkırlılar tarafından genel kabul görecek birlik ve beraberlik için acilen bir faaliyetin icra edilmesi artık elzemdir. Bu satırlardan sonra bu faaliyete “Bozkırlıların Buluşması” demek istiyorum.  

2-Bu buluşmada, bütün ideolojiler ve siyasi parti tavassutlarından arındırılmış bir düşünce bütün Bozkırlılara hâkim olmalıdır. 

3-Söz konusu buluşmada, Bozkır’ın ve Bozkırlıların A’dan Z’ye bütün problemleri yani; sosyal, kültürel, turizm, ulaşım, bilim, teknoloji, çevre, spor, eğitim ve sağlık alanlarındaki meseleleri ortaya konulmalı, bu meselelerden kaynaklanan sıkıntıların giderilmesine çalışılmalıdır. (Bozkır’ın ekonomik alandaki sıkıntılarına dair tespitler, analizler ve çözüm önerileri hemşehrimiz Halil Yuvaktaş tarafından yapılmıştır. Söz konusu tespit, analiz ve çözüm önerileri müzakere edilerek, sıkıntılarımızın bertaraf edilebilmesine çalışılmalıdır.) 

4-Hem sıla-i rahim yapmak, hem de Bozkırlıların Buluşması’nı icra etmek adına buluşmanın merkezi Bozkır olmalı, bu buluşmanın ilki hemen bu yıl, yani 2009’un Temmuz veya Ağustos aylarından birisinde yapılmalıdır. 

5-İstanbul Bozkırlılar Derneği ve Bozkırlılar Vakfı tarafından müştereken düzenlenen ve yıllardan beri gelenek haline getirilmiş olan ve binlerce hemşehrimizin katıldığı meşhur “İstanbul Bozkırlılar Pikniği”, ne yazık ki 2008 yılında yapılamamış, 2009 yılında da yapılamayacağı artık anlaşılmıştır. Bu bir fırsat olarak değerlendirilip ülkemizde kurulu bulunan Bozkır etiketli bütün vakıf ve derneklerin katılımıyla 2009’un Temmuz veya Ağustos aylarından birisinde Bozkır’da büyük bir “Bozkırlılar Pikniği” yapılabilir, akabinde de söz konusu buluşmanın icrası gerçekleştirilebilir. (Temmuz ve Ağustos aylarında yurt içi ve yurt dışındaki gurbetçilerimizin gelmesiyle ilçemizin nüfusu iyice artmaktadır. Gurbetçilerimizin de konudan haberdar edilmesiyle bahsettiğim buluşmaya katkı ve katılımın daha çok olacağına inanmaktayım.) 

6-Eğer bir piknik veya şölen yapılamayacaksa, söz konusu buluşmaya ait planlama Temmuz ve Ağustos aylarına da yetiştirilemiyorsa, Ramazan Bayramı’ndan doğan dinî vecibelerimiz de düşünülerek 23, 24 ve 25 Eylül 2009 tarihlerinde buluşma gerçekleştirilebilir. 

7-Her halükârda buluşmanın sevk ve idaresi Bozkır Belediyesi’nde olmalı, kasaba belediyelerimiz de desteklerini esirgememelidir. Bu buluşmaya ait etkinlikler, en az üç gün olarak saatleriyle birlikte planlanmalı, kamuoyuna duyurulmalı, afiş ve davetiyeler bastırılmalı, görüntülü, sesli ve yazılı medyada ve İnternet sitelerinde duyurular yapılmalıdır. Bunun için Yunus Yılmaz, Şenol Demirbaş, Tamer Tevfik Sezen ve Ahmet Dur gibi Bozkırlı gazeteci ve televizyon habercisi kardeşlerimize de ekstra görevler düşmektedir. Bu görevlerden Ali Çelik, Halil Yuvaktaş, Filiz Kılınçel, Burhan Yılmaz, Necdet Tuncer, Tuna Doğan, İsmail Uyar, Muammer Tunahan, Tamer Taner, Mehmet Horasanlı, Hüseyin Ağaççı, Nuri Yüceer, Zübeyir Çömlekçi, Yakup Çetin, Celal Ünal, Ali Osman Yılmaz, Hüseyin Dumru, Mehmet Koçak, Osman Keleş, Osman Koyuncu, Hasan Kutlu ve Mustafa Navruz’un da hissedar olmasını söylemeye, bu kardeşlerimize ne yapacaklarını belirtemeye herhalde hacet bulunmamaktadır. Bozkırlıların Buluşması’na ait bütün giderler gönüllü iş adamlarımız tarafından desteklenmeli, ortak bir fon oluşturularak bütün giderler karşılanmalı, Belediyelerimize kesinlikle yük olunmamalıdır. 

8-Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 23. Dönem Konya Milletvekilleri olarak görev yapmakta olan hemşehrilerimiz Hüsnü Tuna ve Mustafa Kalaycı başmisafir olarak davet edilmelidir. Bilindiği gibi bu milletvekillerimizden Sayın Hüsnü Tuna iktidar partisinin, Sayın Mustafa Kalaycı ise muhalefet partisinin milletvekilleridir. Her iki milletvekilimizin davete icabetleri ile Bozkır adına sürekli bir siyasi destek ve himmet sağlanmış olacaktır. Bağrından iki tane milletvekili çıkarmış olan Bozkır için bu milletvekillerinin varlığı çok önemli bir fırsat ve imkândır. Bu durum kolay kolay herhangi bir ilçeye, hatta bir vilayete bile nasip olamamıştır. Bunun kıymetinin çok iyi bilinmesi gereklidir. 

9-Konya Valisi Sayın Osman Aydın, Bozkır Kaymakamı Sayın Hüseyin Çelik, Ahırlı Kaymakamı Sayın Murat Kahraman ile Yalıhüyük Kaymakamı Sayın Abdullah Abid Öztoprak Bozkırlıların Buluşması’na davet edilmelidir. Bozkır’dan ayrılarak 1989 yılında ilçelik statüsüne kavuşturulan Ahırlı ve Yalıhüyük, Bozkırımızın iki gözüdür. Ahırlı ve Yalıhüyük’süz bir Bozkır, Bozkır’sız bir Ahırlı ve Yalıhüyük kesinlikle düşünülemez. Bu sebepledir ki, Sayın Valimiz ve Bozkır Kaymakamımızla birlikte Ahırlı ve Yalıhüyük Kaymakamlarımızı da aramızda görmek bizleri çok sevindirecektir. 

10-Önceki dönemlerde milletvekilliği yapmış Hasan Kaya, Doç. Dr. Mustafa Sait Gönen, Lütfü Yalman, Hüseyin Arı, Servet Turgut, Kadir Demir ile ismini sayamadığım diğer milletvekillerimiz, Bozkır Belediye Başkanı Mustafa Uyar, Çağlayan Belediye Başkanı Ziya Kara, Dereiçi Belediye Başkanı Şakir Nazlı, Dereköy Belediye Başkanı Mustafa Şahin, Hamzalar Belediye Başkanı Vehbi Gül, Harmanpınar Belediye Başkanı Osman Güven, Hisarlık Belediye Başkanı Ali Arlı, Sarıoğlan Belediye Başkanı Hüseyin Uyan, Sorkun Belediye Başkanı Abdurrahman Keşir, Söğüt Belediye Başkanı Ramazan Öğüt ve Üçpınar Belediye Başkanı Ömer Ata Kalaycı Bozkırlıların Buluşması’nın olmazsa olmazları olarak görülmektedir. Ayrıca; Siyasi Partilerimizin İlçe Başkanları, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarlarımız, Ahırlı, Akkise ve Yalıhüyük Belediye Başkanları ve önceki dönemlerde Bozkır Belediye Başkanlığı yapmış Mehmet Âkif Ülker, Ramazan Sarı ve ismini sayamadığımız Başkanlarımız ile Kasaba Belediye Başkanlığı yapmış Başkanlarımız da bu buluşmaya davet edilmelidir.
 
11-Bozkır’daki meslekî teşekküllerden; Sınırlı Sorumlu Kamyoncular Kooperatifi, Şoför ve Nakliyeceler Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Ziraat Odası’nın Başkanları, Bozkır Meslek Yüksekokulu Müdürü, Millî Eğitim yetkilileri, ilçe merkezindeki ilk ve orta dereceli okul müdürleri, okul idareleri tarafından seçilecek okul meclislerindeki öğrenci ve gençlerimizden de temsilciler faaliyette mutlaka bulunmalıdırlar. 

12-Merkezi İstanbul’da bulunan Bozkırlılar Vakfı Genel Başkanı Kâmil Bilgin, İstanbul’daki Bozkırlılar Derneği Başkanı Lokman Ciğerci, Bozkırlılar Vakfı Konya Şube Başkanı Hasan Ali Ünlü, Konya’daki Bozkırlılar Derneği Başkanı Okan Albayrak, Ankara’daki Bozkırlılar Derneği Başkanı Hasan Basri Yalçınkaya ile kasaba ve köy derneklerinin başkanları da bu buluşmada bulunmalıdır. Böylelikle, Bozkır etiketli sivil toplum kuruluşlarının tanışması, kucaklaşması ve yeniden birlik ve beraberliği tesis edebilmelerine imkân tanınmış olacaktır.     

13-Tüzüğü tarafımdan yazılan ve kısa adı KONSİAD olan İstanbul’daki Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneği bilindiği gibi yeni kurulmuş bir dernektir. Bozkır ve Konya adına çok büyük ümitler bağlayarak tüzüğünü yazdığım bu derneğin yönetim kurulu başkanı Mustafa Imık ile yönetim kurulu üyesi Kemal Çelik Bağyurdu köyümüzden olup, bu işadamı hemşehrilerimizin de Bozkırlıların Buluşması’na mutlaka davet edilmesi gerekmektedir. 

14-Bu buluşmayla ilgili gereken planlamalara Bozkır Belediye Başkanlığı’nca hemen başlanmalıdır. Ancak, böyle yazmakla ve söylemekle iş Bozkır Belediyesi’nin üzerinde bırakılmamalı, bu iş için Bozkır Belediyesi’ne yardım ve destek olunmalı, Kasaba Belediyelerimizin Bozkır Belediyesi ile birlikte külfeti bölüşmeleri sağlanmalıdır. Aslında işte tam bu noktada bütün Belediyelerimiz ile Bozkır etiketli sivil toplum kuruluşları arasında müthiş bir koordinasyona ihtiyaç duyulmakta, bunun için de Bozkır Belediye Başkanı Sayın Mustafa Uyar ile Kasaba Belediye Başkanlarımızın tamamına görev düşmektedir. Saygıdeğer Başkanlarımız tarafından söz konusu buluşmaya ilişkin bilgiler belde halkına ve –varsa- kendi beldelerine ait sivil toplum kuruluşlarına aktarılmalıdır. Bozkır Belediye Başkanı ve Kasaba Belediye Başkanlarımız Konya, Ankara,  İstanbul ve diğer şehirlerimizdeki Bozkır etiketli dernek ve vakıf yetkilileri ile görüşerek, gurbetteki Bozkırlılara konuyu anlatabilmek için yetkililerden yardım talep etmelidirler. Zaman olarak 2009 yılı Haziran ayının ilk 15 günü bu işe ayrılmalı, Belediye Başkanlarımıza yardım edilmeli, dolayısıyla yük mümkün mertebe herkes tarafından paylaşılmalıdır. 

15-Bozkırlıların Buluşması, yukarıda yazmış olduğum gibi bütün kesimlerimizden temsilcileri bir araya getirecek olan bir faaliyet olacaktır. Onlarca, yüzlerce kişinin katılacağı bu buluşma için Bozkır Belediyesi’nin eski veya yeni düğün salonları, belki de kapalı spor salonuna veya uygun görülebilecek bir salona ihtiyaç duyulabilecektir. Bu salonda bir projeksiyon cihazı, çok iyi bir ses cihazı, bilgisayar ve iyi bir ışıklandırma sisteminin bu buluşma için teknik açıdan hazır halde bulundurulması gerekmektedir. 

16-Bütün Türkiye’nin tanıdığı aslen Bozkırlı olan milletvekillerimiz Sayın Mustafa Kalaycı ile Sayın Hüsnü Tuna’nın inşallah katılacakları Bozkırlıların Buluşması’na, ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz ve Tümgeneral Uğur Uzal Paşamız gibi önemli isimlerin de konuk edilmeleri halinde ulusal basının tamamının Bozkır’da olabileceği, böylelikle Bozkır için bundan daha güzel bir tanıtım imkânının bulunamayacağı da hatırdan çıkarılmamalıdır. 

17-Buluşma programında Bozkır Folklor Ekiplerinden; Mustafa Yaylalı Ekibi, Çağlayan Ekibi ve Yazdamı Ekibi’nin gösterilerinden birisi en azından bulunmalıdır. İstendiği takdirde programa; Sivri Tepe’ye, Dere ve Sorkun’daki tahin üretim merkezlerine, Tarihi Üçpınar Kurşunlu Camii’ne, Tarihi Hisarlık Selçuklu Camii’ne, Akçapınar Çamlığı’na, Harmanpınar Sorkunca’sına, Çarşamba Çayı’nın kaynağı olan Aygır Mevkii’ne ve Zengibar Kalesi’ne geziler konulmalıdır. İlave olarak istenirse; ilk, orta ve yükseköğretimde öğrenim gören öğrencilerimize şiirler okutulmalı, Bozkır Fotoğrafları Sergisi ve sinevizyon gösterileri gibi faaliyetler aralara serpiştirilerek katılımcıların motivasyonları sağlanmalıdır.

18-Bozkırlıların Buluşması faaliyetinin sonucunda; katılımcıların ortak mutabakatı sonucunda bir icra kurulu tesis edilmeli, daha sonra bu icra kurulunun kontrol ve denetiminde sosyal, ekonomi, kültürel, turizm, ulaşım, bilim, teknoloji, çevre, spor, eğitim ve sağlık alanlarında alt komisyonlar oluşturulmalıdır. İcra kurulu ve alt kurullarda görev almak gönüllülüğe dayanmalı, bu kurullar şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır.   

19-İlk anda bu kadar yoğunluğun arasında bu işler nasıl olacak? Bu kadar konuya ait tespit, analiz ve çözümler ne zaman görüşülüp karara bağlanacak? Diye düşünülerek karamsarlığa düşülebilir. Bu normal karşılanacak bir durum olmakla beraber, çok iyi bir planlama ve iyi bir gündem ile bu karamsarlıklar yenilebilir. Rahat ve moralli olmak suretiyle birbirimize cesaret vermemiz gereklidir. Unutmayalım ki; “Biz Bozkırlıyız”, Bozkırlılar isterse üstesinden gelemeyecekleri iş yoktur. Yeter ki isteyelim, yeter ki kararlı olalım ve birbirimize kenetlenelim. İşte o zaman Bozkır’ın makûs talihi mağlup edilecektir.

Merhum Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’nın bütün şiirlerini herkes gibi ben de çok severim. Ama “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” isimli şiirini daha birçok severim. İşte, O şiirde geçen birkaç mısra; 

...
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor! 
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgâr bekliyor!


Evet, merhum Arif Nihat Asya, mısraları ne güzel düşünmüş, ne güzel yazmış değil mi? Gelelim bu mısralardan Bozkır adına çıkardığım hissemize; 
Bozkırlılar olarak hepimiz dünyanın dört bir tarafındayız. Kimimiz Bozkır’da, kimimiz yurt içinde, kimimiz ise yurt dışında yaşıyoruz. Ama eminim ki, hepimiz bedenen, kalben ve ruhen Bozkır’dayız, Türkiye’deyiz. Toprağa düşmüş kahraman şehitlerinin vakurluğu ile Bozkır boş değil, Türkiye boş değil. Şimdiye kadar rüzgârı bulunmayan Bozkır Bayrağı’nı dalgalandıracak olan rüzgârın sesini Arslan Mustafa Türküsü’nün ezgilerinde ve nihavent semai makamlı Bozkır Şarkısı nağmelerinde duyuyorum. Semalarda dalgalanmak için Rüzgârını Bekleyen Bozkır Bayrağı’na sarılı olan kelepçeyi çözebilmeye de artık ramak kaldığını görüyorum. 
Köşe Yazarı:Ali Ülvi Ülker
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.