Recent Comments

Vay Dilimize Gelenler

Emperyalizmin en önde gelen etaplarından birsidir dil,Bir ülke üzerinde emperyalist bazı çalışmalar yapılacaksa öncelikle ele alınan değerlerinden biridir.Çünkü dil bireylerin birbirlerine anlaşarak kaynaşmalarını sağlayan güçlü bir harçtır.Bu harç zayıflayacak ki toplumun birlik ve beraberliğinin temelleri sağlamlığını yitirsin.Ünlü Çinli düşünür Konfüçyüs   katil kelimelerden bahseder;Kelime katil olur mu?Kelime adam öldürür mü? Maalesef öldürür.Evet yerinde  uygun kullanılmayan bir kelime kavgalara ,cinayetlere ,facialara sebep olabilir.Bizim Yunusumuz da bununla ilgili “Söz ola kese başı ,söz ola kese savaşı “dememiş midir?
          İşte bunun için emperyalist güçlerin ilk saldırdığı değerlerimizdendir dil;Başlangıçta masum marka isimleriyle  girip teknolojik yeniliklerle kendini gösteren,daha sonra da derinlemesine yemek kültürümüze kadar nüfuz eden bir   saldırı.Öyle ki günlük hayatta kullanılan kelimelere baktığımız zaman hızlı bir şekilde Türkçe kelimelerin yerini yabancı kelimelerin aldığını görüyoruz.Örnekleri sıralayacak olursak  buraya sığdırmak mümkün değil ,ama  birkaçını burada aktarayım;Yazıcı yerine printer,taramak yerine skan etmek, sohbet yerine  çet  yapmak gibi..Yakın zamanda böyle giderse kuşaklar arasında  korkunç bir uçurum  meydana gelecek   Büyükbabalar,büyükanneler ,torunlarını ,torunlar , büyükbabalarını büyük annelerini anlayamaz hale gelecek.
 İşin bir de biz tarafı var,özenti tarafı bu da ayrı bir  hastalık ve üzülerek seyrettiğimiz  bazen  kendi kendimize acaba başka bir ülkede miyiz dediğimiz  manzara.Büyük şehirlerden en ücra köylerimize kadar bulaşmış .  mağazalarımıza dükkanlarımıza yabancı isim  verme hastalığı.Tabelalara bakıyorsun bel ki anlamını bilmiyor adamlar ama yazdırmışlar  fast foot, showroom, baby   shop,…..uzayıp gidiyor.İzmir’de Konaktan  Güzel bahçeye kadar veya Çiğliye kadar  gittiğiniz zaman  on mağazadan neredeyse  dokuzunun adı  yukarıda örneklerini verdiğim şekilde yabancı isim.Oysa ne güzel Türkçe isimlerimiz var.Güya daha çok müşteri gelirmiş. Yoksa biz mi  işi büyütüyoruz diye de düşündüğüm oluyor .Ama işin aslının böyle olmadığını  görüyorum. Göz aşinalığı oluyor benimsiyor çocuklarımız.Duyarlı olmak gerektiği inancı ağır basıyor.Fakülte de öğrenciyken  inkılap tarihi derslerine giren emekli bir albay vardı .Beşikteki torununa kulak dolgunluğu olsun diye Türk Sanat Müziği dinlettiğini söylerdi.
         Bir çok millet tarihine ,kültürüne diline sahip çıkmadığı için tarih sahnesinden silinip gitti.Biz hala bu yabancılaşma sürecine seyirci kalmaya devam mı edeceğiz ?
Herkesin bu konuda  bir Türk Çocuğu olarak üzerine düşeni yapması gerekir.
Anneler, babalar  bu topraklar için ölmüş atalarımızın kemiklerini sızlatmak istemiyorsanız , çocuklarınıza Türk ismi mi yabancı mı belli olmayan isimleri koymayın.
 Kanuni yönünü bilmiyorum ne derece yetkileri var.Buradan  yerel  yöneticilere sesleniyorum eğer yetkiniz varsa lütfen  yabancı isim vermiş mağazalara iş yerlerine ruhsat vermeyin . Bu  bir  iyiye gidiş değil.Yakında  günlük söylemle ne Türkçe ne İngilizce  olan  bir türkilizce  dil ortaya çıkacak ki anlayana , konuşana aşk olsun.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.