Recent Comments

Işığınız hiç sönmesin...

Filiz Kılınçel
Yıllar oldu O’nu görmeyeli, ama hiç aklımdan çıkmadı ve adını anmadığım zamanlar azdır. Minnetle andım hep ve ne zaman birileri “yapamazsın” dese, hep o sesi geldi kulağıma “Yapabilirsin”…
 
“Çoktan beni unutmuştur, nereden hatırlasın” diyerek telefonunu bulmaya çalışmadım. Geçtiğimiz günlerin birinde, bir dostum selamını getirince ne diyeceğimi bilemedim. Çok uzaklarda olmamıza ve yıllardır görüşmememize rağmen ilk beni sormuş. İçimi çocuksu bir sevinç kapladı, dizlerim titredi.  Bunca zaman gönlümde saklayıp, ışığıyla aydınlandığım öğretmenim, bir telefon kadar yakınımdaydı. Hemen aramadım. Belki de utandım ne bileyim!. Bunca yıl unutmuştur diye düşündüğümden utandım. Ve bugün, Öğretmenler Gününü bahane edip aradım. İnanılmaz sevindi, okul yıllarımda ne yaptımsa hatırlıyordu. Tek tek sordu, güldük, iyi dileklerimizi ilettik. Gözlerim doldu, içimde bir kuş çırpındı. Hemen adresini aldım, bir süprizim olduğunu söyledim, şaşırdı. Bir öğretmene en büyük hediye, özelliklede O’na en büyük hediye elbetteki öğrencisinin başarısı olacaktı. O’na yolladığım hediyemi açtığında, yüzünü görmek isterdim, bir insanın mutluluğunu görmek, yaşamak isterdim. Duyduğu güveni, inancı boşa çıkarmadığımı görmesine tanık olmak isterdim, ama göremesemde tanıyorum O’nu, ne hissettiğini içimde hissedeceğim.
 
O benim orta okulda karanlık ilk gençlik yıllarımın ışığı olmuştu. Asi ve çıkmazlarda boğuşan bir çocuğa nasıl yol gösterileceğini çok iyi biliyordu. “Banane” demedi “sende ışık var devam etmelisin” dedi. Tiyatroyu kız erkek yakınlaşması olarak algılayan zifiri karanlık beyinlilere karşı beni savundu. Destek verdi, el verdi, ama sonra gitmek zorunda kaldı. Bana sorduğu ilk soruda bu oldu, “konservatuara yollamadılar seni değilmi? Yazık ettiler sana” …Yıllar sonra bile unutmamıştı. Ben ise; sistemin kurbanlarından biri olarak, sanatla hiç âlâkası olmayan işletme fakültesi bitirdiğimi anlattığımda, içinin nasıl yandığını hissettim en derinden..
 
Bir amaçla geliyoruz bu dünyaya, amacımızdan saptığımızda yada çıkmazlara girdiğimizde bir görevli çıkıp geliyor, yoluna ışık tutuyor. Bunun örneklerini çok yaşadım ve hiç birinide unutmadım. Bunların en başındaki kişide Remzi İnce idi. Türkçe Öğretmeninden çok, bir babaydı, yol arkadaşıydı. Şimdi bile onun ışığında yürüdüğümü biliyorum. Ve sevgili öğretmenime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun ve ışıkları hiç sönmesin…
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.