Recent Comments

AÇLARIN VE TOKLARIN ORUCU.!



Ramazan'ı 'beslenme festivaline' dönüştürmek,  Allah tarafından insanoğluna sunulmuş eşsiz bir imkânı hovardaca israf etmekten başka bir şey değildir. Ramazan'ı festivale dönüştürenler orucu diyete, ibadeti âdete dönüştürürler.
Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin aç bırakıldığı aydır.11 ayın yürekte bıraktığı kiri, isi, pası temizlemek için yüreğin bakıma alınmasıdır.
Yüreğinin çeperlerine tutunarak kendine doğru tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır Ramazan.
Oruç tutmakla iş bitmemektedir, asıl yapılması gereken orucun başını dik tutmaktır.
Orucun başı, yüreğinizi paylaştığınız gibi, sofranızı ve ekmeğinizi, yoksullarla, yetimlerle, evsiz, işsiz ve aşsızlarla paylaşarak dik tutulur.
 Her gün iftarda ve sahurda yemeyi düşündüğünüz envai çeşit yiyeceğin bedelini, yeryüzünün tüm açlarını, açıklarını, mazlumlarını, mağdurlarını yüreğinize alıp, onlara donattığınız gönül sofranızı iç geçirerek izlerken açlığınızı unuttuğunuz zaman dik tutulur.
 Bizler Seydişehir’de ağustos ayının  40 dereceyi  bulan sıcağında akşamı zor ederek  litrelerce  su içiyoruz.
Sıcaklardan evlerde konutlarda durmayıp kendimizi balkonlara dışarılara atıyoruz.
 Ya dünyanın öbür ucunda üç yıldır hiç yağmayan yağmur sonucu yaşanan kuraklıktaki insanlar
Daha dünyaya yeni gelmiş bu çocuklar bırakın suyu açlıktan ölüyorlar.
Başka bir şeyden değil açlıktan ölüyorlar ve dünya buna sessiz kalıyor. En basit bir örnekle; dünya yılda 160 milyar doları güzellik için harcıyor.
 Somali'nin derdi ise birkaç yüz milyon dolar. Dünya insanları azıcık dayanışmayı bilse bu sorun halledilir.
 Her zaman  olduğu gibi  Türk halkı olarak  bu işin önderliğini yapmalıyız, bu bize yakışır.
Biz yemek yerken boğazımızda düğümlenmeli.
Onlar bu durumdayken biz rahat rahat iftar edersek bu bize yakışmaz.  Ülke olarak  kampanya  yapan  sivil toplum kuruluşlarımız  var ,İnsanlarımız tez elden bu kampanyalara   destek  vererek kendine  yakışanı  yapmalıdır.
Somali’de, açlıktan ölmek üzere olan, derisi kemiklerine yapışmış, adeta canlı iskelet görünümündeki çocuklara,  bir insan olarak, bir Müslüman olarak, yardım ellerinizi uzatmalıyız.
 Somali’de bir anne, safa ile merve arasında koşan Hacer kadar çaresiz,  feryad ediyor: nerede islam âlemi? Nerede insanlık vicdanı?  Bizler  her zaman olduğu gibi , hiçbir tarafa bakmadan “ben buradayım” diyebilmeliyiz?
 Müminler ancak kardeştir, kardeşlik sınır tanımaz” diyorsak, açlıktan ölen çocuklara yardım ellerimizi uzatalım.
 Nasıl geçen yıllarda Gazze, Pakistan ve dünyanın bir çok yerindeki mazlumların yardımına  koşarak bunu  başardıysak   bu yıl Somali? Bu imtihanı da başarabilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum.
  Hani Şarktakinin ayağına diken batsa, garptaki bu acıyı duyacaktı?Somali’deki insanlık dramını kalbinizin iman derinliğinde hissetmek bir insani görevdir.
Somalide açlık çeken çocuğu iftar sofranıza misafir etmeliyiz. Sofranızdan bir yemek çeşidini azaltarak bunu yapabilirsiniz.
Somali’de açlıktan ölen çocuğun vebali, tüm insanlığın omuzlarındadır.  Lütfen, 5 sn. düşüşünün.
 Orucu bir festivale çevirmeden sofranızı ve ekmeğinizi, gönüllerimizi yoksullarla, yetimlerle paylaşmalıyız.
 Bu şekilde bizler orucun başını dik tutarsak, elbet oruç da bizin başınızı dik tutacaktır.
Orucun başını dik tutanların ve başını oruçla dik tutanların Ramazan'ı bereketli olsun.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.