Recent Comments

Öğretmenlerime saygı ve


Öğretmen deyince şöyle bir duraklamalı insan… Ne güzel ne onurlu bir kelime değil mi? Öğreten, belleten, dimağlara fikir ve bilgi aşılayan öğretmenlere Hz. Ali’nin “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” düsturunu baz alırsak, bizler bu onurlu mesleğin mensupları öğretmelerimize asırlarca köle olmak durumundayız.
Tabi onların böyle bir talebi olmaz yetiştirdikleri yavrulardan gençlerden, ama iyi okumalarını, iyi anlamalarını, ülkemize topluma ve ailelerine faydalı birer fert olmalarını görmek onları derinden mutlu eder.
Bizim küçüklüğümüzde ana babalarımız, ebeveynlerimiz kolumuzdan tutar okula götürür, kafa koçanımız (nüfus kağıdı) tazimle öğretmene uzatır, “bu benim oğlum muallim beğ, işte sizin ellerinize teslim ediyorum, artık bundan gayri eti senin kemiği benim, Allahın izni ile size emanet yavrum” derlerdi.
Şunu üzülerek belirtmek isterim ki yukarda “bu benim oğlum” deyip kapattım parantezi ya kızlar onlar ne olurdu? İşte bu sorunun cevabını veremiyorum çünkü nefesim kesiliyor.
Bilhassa Konya’mızın dağ köylerinde “şu da benim kızım muallim beğ bunu da oğlum gibi eğitin” deme yerine “aman muallim beğ bir de kızım var okul çağına gelmiş, emme kız çocuğu okuyup da alim mi olacak onun kaydını siliver de ne dilersen dile benden” der o yavruların eğitim hakkını ellerinden bizzat babaları alırdı. Muallim beğ ne yapsın her ne kadar uyarsa da olmaz “amca bunun cezası var” dese de o çocuğu ana babanın okula göndermeyeceğini bilirdi. Buna rağmen bizim dönemimiz olan ellili yılarda da az çok sınıfımızda kızlar yok değildi ama % 5’i geçmezdi sayıları.
Bilhassa kırklı ellili yıllarda okullarımızda eğitmen hocalarımız var idi. Bunlar köylerde çok büyük hizmetler yaptılar. İlk olarak Latin harflerini ve matematiği öğrenmiş olan bu fedakar eğitmenlerimiz, uzun yıllar belki yetmişli yıllara kadar bu ülkenin bilhassa kırsal kesimindeki gençlere bilgi aşıladılar, birlik beraberlik öğrettiler. Dürüstlük, doğruluk öğrettiler.
Eğitmen deyince bilhassa bu hocalarımız o günün idarecileri tarafından ya köylerinde ya da yakınlarındaki köylerde istihdam edilmişlerdi, bildiğim kadarı ile. Bundan dolayı kız çocuklarının okula gönderilmemesinde köylüler ile daima iç içe olan bu hocaların ihmali ile çok inkıtaya uğramış o yılların kızları günümüzün kadınları bilhassa kırsalın hanımları cahil kalmış, okuma fırsatı elde edememişlerdi. Şimdilerde benim eşim de dahil bu durumdan çok şikayetçiler ve atalarına o hocalara beddua etmiyorlar, ama sitem ediyorlar.
Lafı yine dolandırıp öğretmenliğe getireceğim. Bir çocuk düşünün eskiden de böyle idi ama hele hele günümüzde ana babası ile azami 6 yıl bazen de 3 yıl doğumundan sonra birlikte olur sonra ana sınıfı veya ilkokul yılları başlar. Kısacası 14 ila 20 yıl kadar bir çocuk öğretmeni ile beraber, haşır neşir olur. Hal böyle olunca bu insanların hayatımızda ana baba kadar önemli bir yeri var ve ne kadar da saygıya sevgiye layık insanlardır.
5 yılda 4 kişi benim öğretmenliğimi yaptı. 1 ve 2. Sınıfları köylümüz rahmetli eğitmen Durmuş Başişçi’de 3. sınıfı o yıllarda köylere hizmet için gönderilen sevgili öğretmenim Sevim Aykut hanımda 4. Sınıfı Botsalı merhum Bayram Taş öğretmenimde, 5. Sınıfı da Detseli Mehmet Aslan hocamda okudum. Bunların benim üzerimdeki emekleri var. Haklarını nasıl öderim bilmem ama onlara çok dua ediyorum, bununla kendimi avutuyorum. Vefat edenlerin Hepsine Allah gani gani rahmet eylesin. Sağ olanlar var ise Allah sağlıklı uzun ömürler versin.
Bende bu 24 Kasım öğretmenler günü vesilesi fedakar, cefakar, özverili, ana babalardan daha fazla sabır göstererek eğitim veren yağmur, çamur kar tipi demeden ülkenin en ücra köşelerinde her güçlüğe göğüs gererek bazıları ana babasından bazıları eş ve çocuklarından ayrı olarak yaşayıp ülke kalkınmasında büyük emek veren yavrularımıza hizmet veren hocalarımıza saygı ve selamlarımı gönderiyorum. Daha önce onların günü için yazmış olduğum şiiri de onlara ithaf ediyorum. Bütün öğretmenlerimizin günü kutlu olsun ve öğretmenler günü her gün olsun bir günle sınırlı kalmasın.

24 KASIM ÖĞRETMENLERE

Ailede beş ise çocuk sizlerde bin beş yüzdür
Dünya nimeti çocuğa sevgiyle bakan gözdür
Yıllarca bir öğretmene binlerce çocuk azdır
Annem babam kadar sevdiğim değerli öğretmenim

Küçücük bir çocuktum beni aldın eğittin
Bütün sorunlarımı kendine dert edindin
Acıktım diye şımardım yemeğimi bile yedirdin
Sen benim her şeyimsin sevgili öğretmenim

Ülkenin büyüyüp kalkınması siz hocaların elinde
Sevgi vardır aşk vardır bu vatan için dilinde
Vakur bir eda ile yürüdün öğretmenlik yolunda
Yolun daima açık olsun sevgili öğretmenim

Köy kent yayla ayırmayıp görevini yaparsın
Bilgi öğretmek bizlere sen ilk adımı atarsın
İhtiyaçlı olanlarında sen ellerinden tutarsın
Kendi zor durumda olsan da sevgili öğretmenim

Büyüsek ana baba olsak size ihtiyacımız vardır
Sanırım çocukla uğraşmak meşakkatli ve zordur
Yürüdüğünüz bu çizgi doğruya giden yoldur
Yolunuz açık olsun sizin sevgili öğretmenim

Öğretmenimin öğrettiği ilk şey güzel lisandır
Çünkü öğretmenlerimizin malzemesi insandır
Devam et ey öğretmenin mesleğin çok kutsaldır
Bu ülke size minnettardır sevgili öğretmenim

Türkçe din kültürü fizik matematik ve cebir
Hazinesinden bilgileri durmadan bize verir
Hocam her şeyi öğrettin kalmadı hiç elde bir
En kıymetlisi öğretmenim senden aldığım terbiyedir

Bu ozan İsmail de bütün öğretmenlerin aşığı
Öğretmen cennet yurdun aydınlık güneş ışığı
Bir şey öğretme göredir yüze bile gelse yaşı
Ülke size çok şey borçludur sevgili öğretmenim 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.