Yaşı 75 falandı. Gözleri çıra gibi yanıyordu. Yanakları kıpkırmızı, hafif sakallı, bakımlı bir “pir-i faniydi.” “Buyur amca seni dinliyoruz” dedik. “Yavrularım, yaşım 75’tir. Yıllar önce eşim öldü, yalnız yaşıyorum. Allah’a şükür param pulum var, evim var, sağlığım yerindedir. Üç çocuğum var hepsi de gurbette... Bazen sıkılınca yanlarına gidiyorum ama olmuyor. Biz köy yerine alışmışız, oralarda yapamıyoruz. Yalnızlık Allaha mahsustur. Uzun süredir kendimize uygun bir eş aradık ama bize uygun olanların hiç birisi de varmak istemiyorlar. Neymiş efendim; sosyal yardımlaşmadan para, kömür, gıda v.s alıyorlarmış da evlenirlerse bunların hepsinden mahrum olurlarmış.”
Başka bir yaşlı amca karıştı söze. Onun da özellikleri üç aşağı beş yukarı öncekinin aynıydı. Yakınında bir eş bulamadıgı için ta uzaklara gitmiş. Azerbeycan’a gitmiş orada bulmuş getirmiş bir tane eş. Koluna bilezikler takmış, kolyeler almış, ne istediyse beş fazlasını almış... Almış almasına da aradan bir kaç ay geçtikten sonra;“çocuklarımın yanına bir varayım geleyim” deyip gitmiş, gidiş o gidiş...
Bu iş için şebekeler kurulmuş. “Sana eş bulacağız” şebekesi... Benim bildiğim buna bezer amcaların onlarcasını bu şekilde dolandırıldılar. Adamın; evini, traktörünü, tarlasını, emekli maaşını alıp karanlık dehlizelere dalanın haddi hesabı yok. Durum bundan ibaret iken, devletimiz şefkat kollarını açarak dul kadınlar için yepyeni bir proje üretti.
Başbakanımız Sayın Erdoğan, kadına yönelik olarak; “eşi vefat etmiş ve yardıma muhtaç 150 bin kadın için, sosyal yardım paketini açıkladı. Kadınlara ayda 300 TL verilecek.”
Verilsin verilmesine emme ya yabancı kadınlar tarafından her gün onlarcası dolandırılan dul erkeklere ne olacak?
Dr. HALİL ÇOŞAR..
Seydişehir 2 nolu sağlık ocağı Aile Hekimlerin Dr. Halil Coşar geçtiğimiz pazar günü ailesi ile birlikte Antalya dönüşünde elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Çocukları ve eşi ise kazadan yaralı olarak kurtuldu.
Dr. Halil Coşar’ın ölümü, Seydişehir’de herkesi yasa boğdu. Seydişehir’de yaşayan biri olarak kendisine muayene olmak için bir kaç kez gitmişimdir. Tanıdığım kadarı ile gerçekten çok beyefendi bir insandı. Kaza olayını duyunca çok üzüldüm. Üzüldüm üzülmesine ama; “inna lillahi inne ileyhi raciun” (Allah’tan geldik yine O’na döneceğiz) demekten başka da bir şey gelmedi elimden ve dilimden...
Kendisine yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve çocuklarına acil şifalar, yakınlarına da sabr-ı cemil diliyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
