Recent Comments

Son Gül’en İyi Gül’ermiş

Zirveler, en büyük başarıların olduğu kadar en büyük yalnızlıkların, en keskin düşüşlerin yaşandığı yerlerdir. “Usta”nın hikayesi nasıl devam edecek? Bu soru yanıtını, 2014 yılında bulacak.
Siyasette “gül”ler açıyor. Lodos mu derler, günbatımı mı; batıdan kuvvetli bir rüzgar esiyor. O rüzgar üç ismi öne çıkarıyor: Gül, Gülen, Sarıgül.. “Al gülüm ver gülüm” tarzında bu isimler üzerinde bir dayanışma ve paralellik imgesi görüyoruz. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve yeni bir anayasa beklentisinin karşılığı olarak parlayan bu isimler, ideolojik açıdan aslına rücu etmekte olan Tayyip Erdoğan’ın yedeğini oluşturmanın formülü olarak görülüyor. Ne var ki toplumun siyasal bunalımının, ekonomik ve sosyal beklentilerinin nedenleri batı dünyasının beklentileriyle örtüşmüyor. Dolayısıyla her ne kadar tabanda adı geçen isimler daha sempatik görünseler de “Usta” sahneden çekilmek zorunda kalmadıkça, O’nun yerini alabilmeleri mümkün gözükmüyor.. Üstelik bu isimlerin “demokrasi” “hukuk devleti” “insan hakları” “özgürlükler” ve daha da önemlisi “yeni anayasa” tartışmalarında Tayyip Erdoğan’dan çok da farklı yerde durduklarını söylemek inandırıcı değil.
 İktidarlar gölge kabul etmez, o nedenle iktidar koalisyonunda yaşanan sürtüşmeler, ayrışmalar samimi ayrışmalar olarak değerlendirilemez. Gerek Gülen Cemaatinin rahatsızlıkları ve itirazları; gerekse Çankaya’nın ılımlı görüntüsü, bir çeşit iktidar mücadelesinden başka bir şekilde yorumlanamaz. Sarıgül ise siyasi hayatı boyunca gösterdiği gel gitler, kararsızlıklar ve neticede tutarsızlıklarla şöhretini “liderliğe” dönüştürme şansını iyice azalttı.

Tayyip Erdoğan’ın etrafında Brütüs arayarak muhalefet yapılmaz. Gerçek muhalefet milletin sesine kulak vererek yapılır. Tayyip Erdoğan başında olduğu iktidar koalisyonunda bile edindiği sarsılmaz karizmatik lider konumunu tabanının sesine kulak vermesine borçludur. “Gözden çıkarılma” pahasına bu tutumundan vazgeçmemesi ise öğreticidir.

Tayyip Erdoğan’ın alternatifinin yine O’nun çevresinde aranıyor olması muhalefet partilerinin toplumsal düzeyde yetersizliğinin göstergesidir.  Ancak muhalefetin yetersiz ve beceriksiz olması iktidarda kalmanın garantisi değildir. “Usta”nın esas hikayesi de Necmettin Erbakan’ın partisinin ve dolayısıyla milli görüşün bölünmesiyle başlamıştı.  İktidar olan, onu eninde sonunda bir gün kaybedeceğini de kabul etmelidir. Her şeyin bir sonu vardır. Gülü seven, dikenine katlanır. Bunu en iyi bilen kişi “Usta”nın kendisidir. Buna rağmen iktidarı “devretmemeye” kararlı olmasının sebebi arkasındaki asıl gücün kendi tabanı olduğuna inanmasıdır. 2014 yılı bu inancın test edileceği yıl olacaktır. Ne demişler, “son gülen, iyi güler”..


ÖMÜR ÇAKMAK
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

2 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.
  1. merak etme sayın yazar, bu ülke, ilaç kutularının üstüne kat kat fiyat barkodlarının yapıştırıldığı zamana asla dönmeyecektir, kirli umutlar, karanlıkların sadece umudu olacaktır.

    YanıtlaSil
  2. yıl oldu 2013 fiyat etiketi mi kaldı. artık fiyat etiketlerini bilgisayardan, sistemden kat kat yapıştırıyorlar sana haberin yok !

    YanıtlaSil