Recent Comments

BOZKIR AŞIĞINI KAYBETTİ…

 
(Merhametiyle yüreklerde çiçekler açtırdı - 19 Aralık'ta Bozkır ayazında göçtü gitti)
Mehmet Ali PALABIYIK

Bu ismi ilk ne zaman duydum, tam olarak ne zaman tanıştık, ilk olarak ne zaman yüz yüze görüştük hiç hatırlamıyorum. Tahminim 17-20 yıl öncesi…
(2008 - Bozkır Cuma Pazarı)

Yakup Çetin kardeşimin kurmuş olduğu zamanının sosyal medya platformu, kısa adı ile DKN olan derekasabasi.net forum sayfasında sık gördüğüm bir isimdi. 
(DKN Kullanıcı Adı - Merhamet)
Yakup sık sık “ çok iyi anlaşacağın genç bir arkadaş” diye bahsederdi kendisinden. Bir gün nasip oldu aynı ortamı soluduk. Buraya kadar yazdıklarımı okuyacak olsa idi, değil yılını, değil ay günün saatini ve nerde olduğumuzu üzerimizde hangi elbisenin bulunduğunu dahi sayabilecek kadar tüm anılara vakıf, hayran olduğum bir hafızası vardı.

  

(30 Eylül 2012 - Bozkır'da Demircilik Kültürel Araştırması)

O zamanlar bende dinmek bilmeyen bir Bozkır sevdası, dinmek bilmeyen “ne yapalım ne edelim Bozkır’a hizmet edelim” çabası olunca aynı duygulara sahip olmanın ötesinde zihninde sürekli Bozkıra dair hizmet projeleri üreten bu güzel kardeşim tam benim kafadandı…

Kuşça köyümüzde doğmuş, çocuk yaşta ailesinin Konya’ya taşınması ile beraber çocukluk ve gençlik dönemini; eğitimini Konya’da tamamlamış, bildiğim kadarı ile deyimi yerinde ise durduğu yerde durmamış sürekli daha ileri ve daha iyi için kendini geliştirmiş. Yanılmıyorsam bana anlattığı ilk proje “ abi köyde kıraç tarlalar var, buralara lavanta yetiştirsek” olmuştu. Bu projesinin uygulanabilirliğini irdelemek için ise Ispartaya kadar gitmişti.

2010 yılında baktık ki zihnimizdeki projeler için yasal bir zemin gerekiyordu ve kendimiz gibi Bozkır aşığı olan arkadaşlarla kısa adı “BOZDER” olan Bozkır Tarih Ve Tabiatı Koruma Araştırma Yaşatma Kültür ve Eğitim Derneğini kurduk. 
(21 Mart 2010 Dernek Çalışmalarından)

Kendisi Konya’da yaşadığı için daha çok sanal ortamda yahut telefonla iletişim kurmamıza rağmen sanki Bozkırda yaşıyorcasına hayaller kuruyorduk. Birlikte Bozkırı dünyaya tanıtacaktık. 



(10 Nisan 2011 Yılı Asartepe Ağaçdikimi etkinliği)

 Aynı yıl Bozkır Takvimini çıkardık, Asar tepe için ağaçlandırma projesine giriştik, Bozkır yaylalarına amatör ve profesyonel fotoğrafçıları getirdik…Asar tepesine yüzlerce fidan diktik….

  
(25 Mayıs 2011 - Fotoğrafçılar Bozkır Gezisi) 

İlerleyen süreçte birlikte yola çıktığımız arkadaşların omzuna geçim derdi düşünce bir bir dağılmaya başladık ve bin bir heyacan ve umutla kurduğumuz dernek zamanla pasif duruma düşse de biz kendi çapımızda kalan arkadaşlar ile birlikte yürümeye devam ettik.

(25 Mart 2012 - Bozkır Tarihine dair sohbetler) 

Zaman ilerledikçe birlikte daha çok zaman geçirebilmek için şartları zorlamaya başladık. 

 
(9 Ağu 2015 - En Mutlu gününden - O bizi biz onu yalnız bırakmadık)

Hepimiz bir yandan geçimimizi sağlama, yuvamızı kurma telaşında olsak da bağımız hiç kopmadı.

(8 Mayıs 2012 - Bir Köy Düğününde azık paylaşırken)

Fırsatını buldukça ya o bize geldi ya biz ona gittik. Ama şunu çok iyi biliyorum ki bedeni Bozkırda olmadığı zamanlarda aklı hep Bozkırda idi.

  
(21 Eylül 2014  - Zengibar Antik Kenti gezilerinden)

Toprağı ve tarımı dolayısı ile üretmeyi, değer katmayı çok seviyordu. 
Bir hayali vardı ve diyordu ki “ çileğin ağaçta yetişmediğini öğrenen çocuklar yetiştireceğiz” Konyada bir ilke imza atarak merkeze yakın bir bahçe kiraladı ve konyabahçedentopla ismi ile bahçesine gelen konukların dalında yediği meyve sebzeleri ikram edip topladıkları ürünleri ise Pazar fiyatı üzerinden satın almalarını sağlamıştı. Görüntüde ticari bir girişim olsa da özünde büyük bir hedef vardı. Şehirleşmenin getirdiği topraktan habersiz nesiller yetişmesini istemiyordu. Tanık olduğu olaylar ona toprağına hizmet etme aşkı veriyordu.

(24 Aralık 2012 - Kış Akşamı Toroslarda bir dost meclisi) 
 
Fırsatını buldukça eş dost tanıdık kimi ikna edebilirse Bozkırın güzelliklerini görmeye davet ediyor, onlarında Bozkırın güzelliklerinden nasiplenmesini istiyordu.

  
(3 Haziran 2012 - Torosların gezginleriyle Eğrigöl Gezisi)

Yaylaları ve açık havada gece yıldızları izleyebilmeyi adeta bir servet olarak görüyordu.


(4 Mayıs 2014 - Konya'dan eşe dosta yayla kültürü aşılama gezisi)

Bulunduğu tüm ortamlarda yüreğinden an dahi düşürmediği Bozkırdan bahsederek insanların Bozkıra dair algılarını olumlu yönde değiştirir lakin bunun için kimseyi ne rahatsız eder nede incitirdi.

  
(16 Temmuz 2017 - Toroslar Kar Kuyusu)

Naif kişiliği ile elini sıktığı herkesin yüreğinde bambaşka bir köşeye otururdu. Tanıdığım süre içerisinde kimsenin ne ekmeğinde ne namusunda gözü olmadan helal rızık peşinde işine dört elle sarılan genç bir kardeşimiz idi.

Oturduğu yerde hiçbir şey yapmasa Bozkırdaki fukaraları düşünürdü. Çevresi tarafından “emin” kişi olarak görüldüğünden sık sık Bozkırın köylerine yiyecek giyecek yardım organizasyonları kurar, yardım dernekleri ile irtibata geçerek ihtiyaç sahiplerine adeta sağ elin verdiğin sol elin bilmeyeceği bir hassasiyet ile ulaşırdı.

Yazdıklarım anlattıklarım, koskoca bir bütünden küçücük bir parça kalır inanın bana. İbadetlerini huşu içinde yapar mutlak suretle İslamın tüm gereklerini yerine getirmeye çalışırdı.

Amansız bir derde düştü ve 19 Aralıkta ansızın aramızdan ayrıldı…

 

Rabbimin ona verdiği ömrü ve bedeni yalnızca O’nun rızası yolunda harcadı. Amasız, koşulsuz mutlak bir imana sahipti bizler şahidiz Bizler ondan razı idik Rabbimde O’ndan razı olmasını dileriz. Dünyalık, kulluk haklarınızı helal edin lütfen.

Güzel insanın Bozkır Coğrafyasında bıraktığı güzel anılardan derleme Videoları paylaşıyoruz; 



Güzel insanın Bozkır Coğrafyasında bıraktığı güzel anılardan derleme fotoğrafları paylaşıyoruz;
 








































Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

1 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.
  1. Kendisini tanımaktan gurur duyduğum, kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş nadide bir insandı. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Yazacak çok şey var ama kelimeler kifayetsiz kalıyor.

    YanıtlaSil