Recent Comments

MADDİ MANEVİ ISLAH OLMAK

Filiz Kılınçel
Benim başıma gelmez” diye bir şey yokmuş. Hiç birimizin ne hayatı ne de malı serveti garanti altında değilmiş. Televizyonlarda izlediğimiz felaket haberleri, depremler, seller, yıkımlar çokta uzağımızda değilmiş. Hep başkalarının başına gelir sandığımız olaylar, gün gelip bizimde başımıza gelebilirmiş. Kim hatırlattı bunları bize? Elbetteki Çarşamba çayı ve Çökelez çayı…
Geçtiğimiz hafta meydana gelen yoğun yağışlar, birden bire her şeyi alt üst ediverdi. Herkesin gündemi bir anda değişti. Demek ki dikkatli olmak gerekiyormuş, demek ki oturup bir daha düşünmemiz gerekiyormuş. Büyük bir sınav verdik hep birlikte. Başkalarının başına gelir sandığımız doğal afetler kendi başımıza geldiğinde, koca dünyada ne kadar çaresiz ve doğa karşısında ne kadar zavallı olduğumuzu gördük. Yağmuru durdurabildik mi? Karın erimesine mani olabildik mi? Demek ki o kadar da güçlü değilmişiz. Küçük dağları biz yaratmamışız. Kinimiz ve nefretimiz, hırsımız ve kıskançlıklarımız sadece kendimizi yok etmeye yarıyormuş. Ne alakası var diyorsanız, işaret fişeklerini kaçırmışsınız demektir.
Yaradan karşısında ne kadar aciz kaldığımızı anlayanlar, küs olduğu komşusunun yardımına koşanlar, sokakta kalmış akrabasını evinde barındıranlar, “cana geleceğine mala gelsin” diyerek zarar görenleri teselli etmeye çalışanlar, o hengamenin arasında kazlarımızı kurtarmaya çalışanlar, insan olduklarını ispatladılar.
Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi bozgunculuklarına, fesatlıklarına, dedikodu kazanlarını kaynatmaya devam edenler, “bana bir şey olmadı, bana ne” diyenler, hak etmediklerine konanlar, konmaya çalışanlar, ben olsaydımcılar, eli cebinde olup biteni izleyip “beter olsun” diyenler, onlarda kendilerini ıspatladılar.
Şimdi oturup düşünmemiz lazım. Çarşamba Çayı ve Çökelez çayı maddi manevi mesajlara aracılık etti. Her an her şey olabilir! dedi. Başkalarında gördüğün her hangi bir durum, seninde başına gelebilir! dedi. Kendinize çeki düzen verin, vazgeçin fitneden fesatçılıktan! dedi. Bırakın kimin kızı kimin oğluyla, falancanın karısını, falancanın kocasını, siz kendinize bakın! dedi. Hayatınız Çarşamba Çayı kadar sakin ve yolunda giderken, birden bire alt üst olabilir, yakıp yıkabilir, bunlar size çok uzak değil! dedi. Televizyonlarda başka memleketlerde izlediğiniz felaketler gibi, başkalarının hayatlarında küçümsediğiniz horladığınız her şey, gün gelip sizinde kapınızı çalabilir! dedi. Çarşamba Çayını ıslah ederken, kendi nefsinizi de ıslah etmeniz gerekiyor! dedi.
Artık Çarşamba Çayının doğallığını bozmadan, iyi bir ıslaha ihtiyacı olduğunu hepimiz gördük ve kabul ettik. Siyasiler ve yetkililer bunun çaresine bakıp, gerekeni yapacaklardır, öyle umuyoruz. Ve bizlerde ferdi olarak kendi ıslah çalışmalarımıza bir an önce başlamak zorundayız. Yıkmayı değil yapmayı, gönüller almayı, sevmeyi, her fikre saygı duyarak birlik bilincinde olmayı öğrenmek zorundayız. Maddi manevi ıslah çalışmalarına başlamak için uyarıldık… Bakalım başarabilecek miyiz!…
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.