Recent Comments

SANAT ve SANATÇI! (2)

SANAT ve SANATÇI! (2) 
Sanat’ın olmazsa olmaz kurallarından birisi de mensup olduğu milletin kültürünü iyi bilmekten geçer. Kültürün en belirleyici unsuru da dildir. Türk sanatçısı dilini iyi bilmek onunla düşünmek ve ifade etmek durumundadır. Dilimizi, dilimizde kullandığımız kavramları ifade ederken ne kadar bol kelime kullanırsak o kadar zengin ifade kabiliyetine sahip oluruz. 
Dilimiz,3500 yıllık konuşma ve 1300 yıllık hem konuşma hem yazılı ürün verme geleneğine sahip köklü bir dildir. Bu dil dünyanın en renkli ve en köklü edebiyatlarından birini vücuda getirmiştir. Böyle bir zenginlikten ve kaynaktan haberdar olamayanlar -da ise Türk kültürüne mensubiyet bilinci gelişmez. Bu bilinç olmayınca insan ne milliyetçi nede yurtsever olabilir. Ülke çıkarlarını savunamaz. Ülke bütünlüğünün nasıl bir güç kaynağı olduğu kavranamaz. 
Türk aydını, maalesef değişime çok fazla açık olduğu için milli kimliğini de sık sık kaybetmiştir. Bu durumu Çin kültürü ile karşılaştığı zaman Çin’in İslamiyet ile tanıştığı zaman Fars ve Arap’ın tesirinde çok fazla kalmıştır. Son dönenlerde de Batının ve Avrupa kültürel değerlerinin etkisinde çok kalmıştır. Hâlbuki anlaşılmak, kalıcı olmak isteniyorsa öncelikle, Türk olmaya, Türkçe düşünmeye, Türkçe yazmaya ve geleceğe Türkçe uzanmaya çalışılmalıdır. 
Dilimizi en iyi terennüm ettiğimiz vasıta musikidir. Milli kültürümüzün taşıyıcısı da kendi musikimizdir. Musiki millidir, milli musiki kavramını yok etmek isteyen sinsi düşmanların sinsice ortaya attıkları Musiki Evrenseldir kelamı koca bir yalan ve yutturmacadan ibarettir. Musikimiz, şarkı, türkü formları ile birlikte dini musikimizle günümüze ulaşmıştır. Son zamanlarda en büyük yozlaştırma çalışmaları aleni olarak musikimiz üzerinde yoğunlaşmaktadır. Batıdan hırsızlama güfteler, onların üzerine gene batıdan araklanarak uydurulan müzikler, zevkimizi köreltmeye, hem de dilimizi bozma çalışma gayretlerinden başka bir şey değildir.(A.Ender Gökdemir) 
Resim, heykel, batıdan aldığımız sanat kollarıdır. Malum olduğu üzere bunları da henüz tam manası ile Türk ve Müslüman yapamadık, Bu sanat dallarına muhakkak Türk İslam mührünü vurmak durumundayız. 
İlham, Ferhat gibi Şirin yara ulaşmak için kazmayı ele almakla başlar. Yıllarca dağa kazma vurmakla vakit tamam olunca, dağ da delinir, Şirin yara da ulaşılır, zanaatkârlıktan sanatkârlığa da ulaşılır. Ferhat’ın katlandığı zahmetlere katlanmayı göze almadan, Yunus gibi kırk yıl odun taşımadan, yunusça deyişler söyleyebilmek, Ferhat olabilmek mümkün değildir. İyi bir Türk sanatçısı olabilmek, gelecek yüzyıllara ulaşabilmek için iyi Müslüman olmak gerekiyor.  
İnsanları, ırmakları, ağaçları, çiçekleri, böcekleri, gülleri, bülbülleri yaratan Âlemlerin Rabbi bilinmeden sanatçı olunmaz. Sanatkâr olunamaz. Güfte yazarı olmak, bestekâr olmak bir günde olunsaydı emek sarf etmeden herkes olurdu. Olmak için pişmek yanmak, kavrulmak, savrulmak ve durulmak gerekiyor. İlim gerekiyor, zaman gerekiyor. Hepsi tamamlanınca şartlar yerine getirilince neden olmasın ki Sanat ve sanatçısı olmayan milletlerin ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Allah Müslüman Türk Milletinin yar ve yardımcısı olsun. Âmin. 

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.