Recent Comments

Ânı Yaşayabilmek Adına...


Günlük yaşamında anı yaşama bilinci gelişmeyen bu insanlar, kulluk vazifelerini yerine getirirken de anı yaşamayacaklardır. Günlük hayatta insanların, zaman yetersizliği gibi bahanesinden ve aceleciliklerinden dolayı ibadetlerinde de anı yaşayamadıklarına şahit olmaktayız.
Bazı insanların oruçlu olmanın şuuruna varmak ve anı yaşamak yerine; açlığa bağlı olarak sinirlilik, sabırsızlık, iftara kadar zaman öldürmek gibi davranışlar sergilediğini ve kulluğun hazzını yaşayamadığını görüyoruz.
Camiden çıkarken acelece çıkma, günlük namazları camide kılmama, namazları tadili erkâna riayet etmeden kılma, namazlardan sonra tespih çekmeme ve dua yapmama, namaz sonrası duaları kısa veya yarı kalkerken yapma gibi durumlar kişinin kullukta ve ibadette anı yaşamadığını göstermektedir.
Kuran-ı Kerim'i normal kitap gibi okuma, elindeki tespihi öylesine çekme, namazını hareketten öteye götürmeme insanların kulluk bilincinin farkına varamadıklarını göstermektedir.
Zamanın kısıtlığından şikâyet eden bu insanlar, ibadetleri ifa etmede yavaş davranırken ibadetleri eda ederken de aceleci davranırlar. Yine bu insanlar film, maç, eğlence gibi konulara hem zaman bulma hem de anı yaşama konusunda cömert davranmaktadırlar.
***
Yolda yürüyen insanların sürekli karşıya ya da arkaya bakması ne kadar doğru ise insanın da sürekli geçmişiyle ve gelecekle meşgul olması o kadar doğru olur. En iyi yürüyüşün önüne bakarak yürümek olduğu gibi yeri geldiği zaman da karşıya ve arkasına bakmasıdır. İnsanın da anı yaşama adına, geçmiş ile gelecek arasında takılı kalmadan sorumluluk bilinci içinde bulunduğu anı en iyi şekilde değerlendirmesi gerekir.
İnsan Rabbine kul olmakla beraber kendi sorumluluklarını yerine getirirken de anı yaşamanın mutluluğuna varmalıdır. İnsanın görev ve sorumluluklarını yerine getirirken anı yaşaması insana mutluluk getirecektir.
Allah’ın veli kullarından birini namaz kılarken arı sokar ve arının soktuğu yerden kan çıkar. Bunu gören adam, Allah’ın veli kulu namazı bitirdikten sonra:
-“Sizi namaz kılarken arı soktu, arının soktuğu yerden kan çıktı. Siz ise hala namaza devam ettiniz.” der.
Adama anlamlı anlamlı bakan Allah’ın veli kulu:
-“Sizce; namaz kılarken önünde Kâbe, sağında cennet, solunda cehennem ve arkasında Azrail olan bir kişinin hiç arı sokmasından haberi olabilir mi?” der.
Şeyh Nakşibendî Hazretlerine namazda huşu nasıl elde edilir diye sorduklarında; “Helal lokma yiyerek, huzurlu abdest alarak ve namazda kimin huzurunda durduğunu bilip tekbir alarak.”der.
Sonuç olarak insan hayata hazırlanmak için o kadar zaman harcar ki; hayatını yaşamadan ömür hayatının sonuna geldiğinin farkına varır. Özlem ve pişmanlık arasında gidip gelen insan, içinde bulunduğu yaş ve zamanın da farkına varamadan, içinde bulunduğu anı yaşamadan ölür gider.
İnsanoğlu kullukta ve anı yaşamada hala elinde fırsatlar varken onu değerlendirmek yerine geçmişiyle geleceği arasında gidip gelmektedir. Oysa kullukta ve yaşamda mutluluk anı yaşamaktır. Dün geçmiştir, yarın belki gelmeyecektir. Ama bulunduğu an insanın kendi elindedir.  Mutluluk; “Şu’an”nın farkına varıp kullukta ve yaşamda anı yaşamaktır.
Ne güzel söylemiş Mevlana Hazretleri: “Dün ve düne dair ne varsa dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım.” der.

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.