Recent Comments

“ATALET” SORUNUMUZ MU VAR?

Başarılı olmak için yapamayacağımız şey yoktur sözde. Ama gel gör ki başarıyı o kadar çok insan istemesine rağmen, çok az insan başarılı olmuştur. Yani olmak istediğimiz “ben”le, olduğumuz ben arasındaki farkı sözel benden öteye götürememişizdir.
Bizler, neyi, nerde, nasıl, ne şekilde yapacağımızı bildiğimiz halde bizlerin çalışmasını engelleyen bir güç de olmadığına göre nedir bu problem?
Gideceğimiz yolu bildiğimiz halde gitmiyorsak bizde atalet yani eylemsizlik problemi var demektir.
Bunu sadece kendimiz için sorgulamakla kalmayıp çocuklarımız için de sorgulamak gerekir. İnanın çocuklarımızın da birçok konuda atalet sorunu olduğunu göreceksiniz. 
Nedir bu atalet? 
Yapacaklarını ve yapması gerekenleri bildiği halde yapmamaktır. Başka bir deyişle eyleme geçecek davranışta bulunmamaktır. Yani eylemsizliktir.
“Bir gün İslam Büyüklerinden İbrahim bin Ethem’e sormuşlar:
Biz dua ediyoruz fakat duamız kabul olmuyor. Oysaki Allah Kur’an’da “Bana dua edin, duanızı kabul edeyim” buyuruyor. 
İbrahim bin Ethem Hazretleri de şöyle cevap vermiş:
1) Allah’ı tanırsınız, ama hakkını eda etmezsiniz,
2) Allah’ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz,
3) İblis’in düşmanlığını iddia edersiniz, ama ona tabi olursunuz,
4) Resulullah’ın sevgisini iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz,
5) Cennetin sevgisini iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz,
6) Cehennemin korkusunu iddia edersiniz, ama günahlardan çekinmezsiniz,
7) Ölümün hak (gerçek) olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız,
8 ) Başkalarının ayıpları ile meşgul olursunuz, ama kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz.” Nasıl duanız kabul olsun!..
Bunu başka bir örnekle daha açıklayalım isterseniz:
“Ormanda yaşayan ceylanlar her sabah uyandıkları zaman ormandaki en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini; yoksa ormandaki aslanlara o gün yem olacağını bilir. 
Yine ormanda her sabah bir aslan uyanır, ormandaki en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini; yoksa açlıktan öleceğini bilir.”
Burada aslan ya da ceylan olmak önemli değildir. Önemli olan her sabah kalktığımız zaman aslan ve ceylan gibi neden koşmamız gerektiğini bilip farkına varmaktır. Önemli olan neden ve niçin koşulması gerektiğini anlayabilip eyleme geçebilmektir.
Eyleme geçilmediği zaman kendisini yemesi için aslanı bekleyen bir ceylan ya da ölümü bekleyen aslandan farkımız olmadığı gibi “Haşlanmış kurbağa”dan da farkımız olmaz:
“İçi su ile dolu bir kavanozun içine kurbağaları koyarlar. Kavanozu da en düşük ısı ile ocakta ısıtmaya başlarlar. Kurbağalar su ısındıkça yaz günü dere kenarında kendilerini güneşe vermiş zannederek “Oh, oh!” diyerek gevşemeye başlarlar. Su kaynama derecesine, bizim kurbağalar da haşlanma vaziyetine gelmelerine rağmen hayatlarından memnun bir şekilde rahmetli olurlar. 
İşte bizlerin de hedefe ulaştıracak eylemleri yapmadan hayata devam etmeye çalışmamız; haşlanmış kurbağalar gibi “Oh, oh!” diyerek bu dünyayı boş ve şikâyetlerle geçirecektir.
Sonuç olarak hayatımızda yapmamız gerekenlerin farkına varabilmek ve bu konuda harekete geçerek mücadele etmek gerekir. Atalet’i yenmek için kış uykusundan uyanmak ve neden uyandığının farkına varabilmek gerekir. Yoksa haşlanmış kurbağadan farkımız olmaz.
Hayatımızdaki farkındalıklarımızı eyleme dönüştüremediğimiz sürece bu dünyayı ataletsizlik içinde devam ettireceğimiz bir gerçektir.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.